Yeni Gelmedik Geri Geldik Asko Tadında Bir Şeyler
-EN
Hello everyone! I guess it's been a long time since you read this entry and I haven't written it. I think I haven't been here for 1.5 months. At first I couldn't write because I was busy. I guess it became a habit not to write later. It's actually not that challenging, except for exam and project submission weeks.
Actually, I don't know what I did in the last 1.5 months. I think I have a simpler life since last January. My relationship with some people is not the same as before, some people are not in my life, some I never even see. Some of the problems we experience break us and we can never be the same again. At least I am. Sometimes I don't feel like treating some people the same way I used to. I don't hold grudges or stay resentful. It's not in my nature to be offended. But it's like I said. I can't give them my old chirp. I guess sometimes you just have to let things go. After all, they choose this path. As Yahya Kemal said;
“Each one of the many who left is happy with their place.”
-Sessiz Gemi Yahya Kemal Beyatlı
Don't mind my melancolic introduction. I will never talk about such things. I just wanted to say a few lines, that's all. I am writing these lines while sipping my coffee. So I'm in a pretty good mood. Sometimes a cup of coffee can make you happy too. I'm in one of those moments.
We have a classic with my friends. If the weather is nice and we have nothing to do, we go to Yeşilköy. It is one of the places we frequently visit, especially in the spring and summer months. Even if we don't go as a group, Aleyna and I will definitely go. It's a routine for us.
The easiest way to go to Yeşilköy coast is to take the Marmaray and walk a little after getting off the Marmaray. Sometimes we sit in one of the cafes on the coast. Sometimes we buy beer from the market and drink our beers on the beach. Sometimes we sit at Starbucks near the coast. But since I cry every time we go to that Starbucks, Starbucks is not usually among our choices, ahahaha.
My close group of friends do not like Far Eastern cuisine very much. More precisely, only one of them loves. That's why we usually do the sushi eating event with Mehmet. He's always okay with this issue anyway. I've never seen him say no to sushi. I'm a little more selective about this. I like it, too. But sushi is a meal worth 7 out of 10 for me. I don't really like seafood, no matter how well it is made. I'm very picky about food. I probably took this photo on a day when Mehmet and I ate sushi.
If we don't have exams and our schedule is not very tight, sometimes we don't attend classes. If you ask me what you are doing when you don't attend class, I will answer that immediately. We go to karaoke, we go to play 101, we go bowling. In short, we do whatever we want to do at that moment. These drinks are our biggest accompaniment while playing 101. Its name is “Kiwi”. I guess everyone has met this drink at some point during their university years.
I don't know which one of us ordered this. But it's probably Meltem. She usually have different preferences than us. Orange flavored. Definitely not as good as kiwi 😀.
When we get tired of playing, sometimes we go home. Sometimes we get up from the game table, go to normal tables and eat something. I actually couldn't eat much for the first 2 weeks because I had stitches on my lip. I have always preferred things that are comfortable to eat. My friends made fun of me. “If you make fun of everyone, this is how your mouth will tear up. Finally someone snub you ahaha.” They said things like. The funny thing is that the person who snub me is a 2.5 year old cat. I never thought this could silence me. So we shouldn't say what happened. The future concerns us more.
I don't know what day this photo is from. But I'm sure I photograph this pose often. Because we usually end the day with coffee. If we are sitting in a cafe that we do not like very much, we usually only drink Turkish coffee. Because there are not many places that can make bad Turkish coffee. We can say that it is a drink that is guaranteed to give pleasure. Anyway, if we drink every coffee everywhere, the places that make good that coffee won't be worth it, right?
I think I talked a lot of nonsense. But when I looked at the photos and thought about what to write, these came to my mind. Since it's been a while since I took the photos, I needed to refresh my memories. I have briefly summarized a few moments from my boring life for you. I hope you didn't get bored while reading it. Stay with love until we meet again. Goodbye!
-All photographs are my own, unless otherwise stated.
-TR
Herkese seeeeeeeeeeelaaaaaaaaaaaammm! Sanırım siz bu girişi okumayalı ben de yazmayalı uzun zaman oldu. Sanırım 1.5 aydır burada değilim. Başlangıçta yoğunluktan yazamamıştım. Sonraları yazı yazmamak bir alışkanlık haline geldi sanırım. Sınav ve proje teslim haftaları haricinde aslında o kadar da zorlayıcı değil.
Geçen 1.5 aylık sürede neler yaptım ben de bilmiyorum aslında. Geçen ocak ayından beri daha sade bir hayatım olduğunu düşünüyorum. Bazı insanlarla aram eskisi gibi değil, bazı insanlar hayatımda değil, bazılarını hiç görmüyorum bile. Yaşadığımız bazı problemler bizi kırıyor ve bir daha eskisi gibi olamıyoruz. En azından ben öyleyim. Bazen bazı insanlara eskisi gibi davranmak içimden gelmiyor. Kin tutmuyorum ya da kırgın kalmıyorum. Küs kalmak benim doğamda yok. Ama dediğim gibi işte. Eski cıvıltımı veremiyorum onlara. Bazen her şeyi akışına bırakmak gerekiyor sanırım. Sonuçta bu yolu da onlar seçiyor. Yahya Kemal’in de dediği gibi ;
“Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden”
-Sessiz Gemi, Yahya Kemal Beyatlı
Bakmayın derbeder bir giriş yaptığıma. Hiç öyle şeylerden bahsetmeyeceğim. Sadece birkaç satır bir şeyler söylemek istedim o kadar. Kahvemi yudumlayarak yazıyorum bu satırları. Yani keyfim oldukça yerinde. Bazen bir fincan kahve de sizi mutlu edebilir. Böyle anlardan birindeyim işte.
Arkadaşlarımla bir klasiğimiz var. Eğer hava güzelse ve işimiz yoksa Yeşilköy’e gideriz. Özellikle ilkbahar-yaz aylarında sıklıkla uğradığımız yerlerden biri oluyor. Grupça gitmesek bile Aleyna ve ben mutlaka gidiyoruz. Bizim için bir rutin.
Yeşilköy sahiline en kolay şekilde gitmenin yolu Marmaray’a binip, Marmaray’dan indikten sonra biraz yürümek. Bazen sahildeki cafelerden birinde oturuyoruz. Bazen marketten bira alıp sahilde biralarımızı içiyoruz. Bazense sahile yakın olan Starbucks’da oturuyoruz. Ama o Starbucks’a ne zaman gitsek ağladığım için Starbucks genelde tercihlerimiz arasında olmuyor ahahaha.
Yakın arkadaş grubum Uzak Doğu mutfağını pek sevmiyorlar. Daha doğrusu aralarından sadece biri seviyor. O yüzden sushi yeme etkinliğini genellikle Mehmet ile gerçekleştiriyoruz. O zaten her zaman okay bu konuya. Sushiye hayır dediğini hiç görmedim. Ben bu konuda biraz daha seçiciyim. Ben de çok severim. Ama sushi benim için 10 üzerinden 7 puanlık bir yemek. Ne kadar iyi yapılırsa yapılsın deniz ürünlerinden pek hoşlanmıyorum. Yemekler konusunda çok seçiciyim. Bu fotoğrafı da muhtemelen Mehmet ile birlikte sushi yediğimiz bir günde çekmiştim.
Sınavlarımız yoksa ve takvimimiz çok sıkışık değilse bazen derslere girmiyoruz. Derse girmeyip ne yapıyorsunuz diyecek olursanız onun da cevabını vereyim hemen. Karaokeye gidiyoruz, 101 oynamaya gidiyoruz, bowling oynamaya gidiyoruz. Kısacası o an ne yapmak istiyorsak onu yapıyoruz. 101 oynarken en büyük eşlikçimiz bu içecekler oluyor. Adı “Kivi”. Herhalde üniversite yıllarında herkes bir kere tanışmıştır bu içecekle.
Bunu hangimiz sipariş etti bilmiyorum. Ama muhtemelen Meltem’dir. Bizden farklı tercihlerde bulunur genelde. Portakal aromalı. Kesinlikle kivi kadar iyi değil 😀.
Oyundan yorulunca bazen eve gidiyoruz. Bazense oyun masasından kalkıp normal masalara geçiyor ve bir şeyler yiyoruz. Dudağıma dikiş atıldığı için ilk 2 hafta pek bir şey yiyemedim aslında. Yemesi konforlu şeyler tercih ettim hep. Arkadaşlarım benimle dalga geçtiler. “Herkesle dalga geçersen işte böyle ağzın yırtılır. Sonunda biri sana haddini bildirdi ahaha.” tarzında şeyler söylediler. İşin komik yanı bana haddimi bildiren kişi 2,5 yaşında bir kedi. Bunun beni susturabileceğini asla düşünmemiştim. Demek ki ne oldu dememek lazım. Gelecek bizi daha fazla alakadar ediyormuş 😀.
Bu fotoğraf hangi günden bilmiyorum. Ama bu pozu sıklıkla fotoğrafladığımdan eminim. Çünkü genelde günü kahveyle kapatırız. Fazla beğenmediğimiz bir cafede oturuyorsak genelde sadece Türk kahvesi içeriz. Çünkü Türk kahvesini kötü yapabilecek çok fazla yer yok. Keyif vermesi garanti bir içecek diyebiliriz. Zaten her yerde her kahveyi içersek o kahveyi güzel yapan yerlerin kıymeti kalmaz değil mi?
Sanırım bir sürü boş konuştum. Ama fotoğraflara bakıp ne yazsam diye düşününce aklıma bunlar geldi. Fotoğrafları çekmemin üstünden biraz zaman geçtiği için anılarımı da tazelemem gerekti. Kısaca sıkıcı hayatımdan birkaç pozu özetledim size. Umarım okurken sıkılmamıştır. Bir dahaki buluşmamıza kadar sevgiyle kalın. Hoşça Kalın!
-Tüm fotoğraflar bana aittir.
senin enerji dolu girişlerinin olduğu postlarını okumayalı epey olmuş, gördüğüme ve döndüğüne sevindim :)
yazmamak bir alışkanlık hâline geliyor evet bunu kaç defa deneyimledim, zamanın ne kadar çabuk geçtiğini o an anlıyordum.
bu tabiri sevdim, ben de böyle hissediyorum o yüzden seni anlıyorum 🌸
Evet yazma konusunda ne kadar atılgan olursak bu konuda o kadar motive oluyormuşuz. Yeni farkettim ben de. Uğramana sevindim 🌸.
Uzun bir aradan sonra yazını okuduğuma sevindim. Arkadaşlarınla yaşadığın anıları ve yiyecek içecek deneyimlerinin tadını paylaşırkenki heyecanını hissetmek çok güzel. Umarım bu tür güzel anılarla dolu paylaşımlarını sürdürürsün. Yazdıklarını keyifle okumaya devam edeceğim 🌸
Teşekkür ederim sevgili Damla. Motive edici yorumun beni mutlu etti 🌸.
@tipu curate 10
Upvoted 👌 (Mana: 0/49) Liquid rewards.
Ve efsane geri döndü 🎉🎉🎉 bu enerjiyi çok özledik. Kendine has girişinle enerjini buradan hissediyorum. Ben kivi yerine portakal seven klasiklerdenim. Kahve ve suşi afiyet olsun. Seni tekrar burada görmek harika.🥰
Motive edici yorumun için çok teşekkür ederim Mukadder. Yazdıklarımla kalıcı olabiliyorsam ne mutlu bana. Seni de burada görmek çok keyifli 🌸.
O içten o samimi giriş cümleni gerçekten özlemişim. Biraz efkarlı gibi görünsen de ben senin olanları hemen unutup kendini hemen yenilediğini ve insanlara kucak attığını tahmin ediyorum. Günü Türk kahvesiyle kapatmak da iyi bir fikir. Umarım dikişlerin bir an önce sökülüp yaran da iyileşir.
İçten ve samimi yazın için çok teşekkürler.
Bazı yazdıklarım hüzünlü algılanabilir. Ama bunlara takıldığımdan değil o an aklıma geldiği için o şeyleri yazıyorum aslında. Hiçbir şeyin modumu etkilememesi için çok uğraşıyorum diyebilirim. Yorum yapmana sevindim 🌸.
Sushi benim için 10 üzerinden yüz milyonluk bir yemek. Bayılıyorum sushi yemeye ya 😀
Şimid bu fotoğraftaki sushileri görünce tekrar yiyesim geldi. Yaa niye paylaştın 😜
Bundan sonra hangi fotoyu atacağım konusunda izin alırım ask. Böylelikle bölüm sonu canavarının canı hiçbir şey çekmez 😂.
Congratulations @princeofbeyhive! You have completed the following achievement on the Hive blockchain And have been rewarded with New badge(s)
Your next payout target is 4000 HP.
The unit is Hive Power equivalent because post and comment rewards can be split into HP and HBD
You can view your badges on your board and compare yourself to others in the Ranking
If you no longer want to receive notifications, reply to this comment with the word
STOP
Check out our last posts: