Şefiniz Geziyor #17 : Sushi Kraliçesi Diyeeee

Şefiniz Geziyor #17 : Sushi Kraliçesi Diyeeee

Herkese kocaman bir seeeeeeelaaaaaaaaaammmm! Açtım en sevdiğim şarkıyı geldim. Hatta döngüye aldım. Muhtemelen blog yazım bitene kadar-ki minimum 2 saat- bu şarkı durmadan çalacak. Merak edecek olursanız şarkı Ava Max'den Torn. Mehmetciğim okursa çok şaşıracak bu yazdığıma. Hiç de Ava Max sevmem ya ondan :D. Bu, işin şakası tabi. Türkiye'ye gelirse varı yoğu satarım yine de konserine giderim. Benimki öyle bir takıntı. Ama sanırım Torn'u kapatmam gerekiyor. Çünkü şarkı söylemekten hiçbir şey yazamıyorum. Neyse biraz böyle devam edeyim. Hata yaptığımı farkedersem daha slow bir Ava Max şarkısına geçebilirim. Kadının dance-pop türünde müzik yapması haricinde bir sıkıntı göremiyorum.

Bugünün topici ne derseniz eğer Şefiniz Geziyor serisine yeni bir şeyler ekleyeceğiz. Daha önce Chinese & Sushi Express hakkında konuşmuştuk. Tabi o zamanlar uzun saçlı ve 80 kiloydum. Anılarım canlandı. Kendimi yaşlanmış hissettim bir an. Ay ne güzel zamanlardı ya. Buraya daha yeni düşmüştüm. Ne bu hapise girmiş triplerim onu da anlamadım. Yok mu allah kurtarsın diyen ahahahahah.

Son zamanlarda favori sushi mekanım bugün paylaşacağım yer diyebilirim. Ben çok fazla sushi seven biri değilim. Severim ama bayılmam. Sadece ilk 3-4 sushimi yerken kendimden geçtiğimi görürsünüz. Sonra birçok şeyde olduğu gibi bu da sıradanlaşır benim için. Biraz maymun iştahlıyımdır. Ama hiçbir zaman "Buna neden bu parayı verdik yeeeaaa? Değer miydi?" falan demem. Sushinin gurme bir lezzet olduğunu düşünüyorum. Her zaman yenebilecek bir şey değil ama yenmesi gereken bir şey bence. Deniz ürünlerinden pek hoşlanmasam da sushi yerken hepsi akıyor bence. Buraya "Sushi queen is back in business" temalı fotoğrafımı bırakıyorum.

Gittiğimiz mekanın ismi Sushi Time. İstanbul'un Zeytinburnu ilçesinde yer alıyor. Metrobüse yaklaşık 20 dakika yürüyüş mesafesinde. İsminin Sushi Time olduğuna bakmayın. Bu restoranda Uygur kültürüne ait yemekler de mevcut. Biz de her geldiğimizde bir çeşit uygur yemeğini mutlaka deniyoruz. Ne yalan söyliyim beni pek açmıyorlar ama denemek de hoşuma gidiyor.

Tabii ki masanın olmazsa olmazı soya sosu. Ben sushi yanında iyi bir eşlikçi olduğunu düşünüyorum. Hastası olan tanıdığım da var sushiyi soya sos olmadan yiyen de. Kısaca kendi fikrimi belirtecek olursam ben seviyorum. Bence olmalı.

Ben fanta çok severim ve garip bir şekilde bu tarz yemeklerin yanında çok iyi gittiğini keşfettim. Fanta ve Sprite gerçekten çok iyi gidiyor sushinin yanında. Tabii yasemin çayı da güzel bir seçenek. Ama her yerin yasemin çayını beğenmiyorum. Bu mekanın menüsünde de yoktu zaten.

Toplam 72 parçadan oluşan bir set sipariş ettik. Setin ismini tam hatırlamıyorum. Ama fiyatı 790 liraydı. Sushi fiyatları neden bu kadar uçuk ya? Bu beni kahrediyor. Ama birçok yere göre 72 parçaya bence az bir fiyat ödedik. Bilindik sushi zincirlerinden birine gitseydik bu seti 1000 liradan aşağı bir fiyata alamazdık. Bu mekan pek bilinmeyen butik bir yer olduğu için fiyatları da diğer sushicilere göre daha makul. Yine de pahalı ya. Ama bu bir lüks olduğu için arada bir bu fiyat ödenebilir diye düşünüyorum.

Bu arada tüm bu fiyatlar biz üç arkadaş olarak sushi canavarı olduğumuz için geçerli. Bence bir kişiye klasik sushi menüsü yetebilir. Bu da yaklaşık 120-150 lira fiyat aralığına denk geliyor. Günümüz şartlarına göre çok wow bir yükseklik değil bence. Ama tabi bu kişilerin alım gücüne göre değişebilir. Biz biraz abartmayı sevdiğimiz için set sipariş ederek şov yaptık.

Sushileri genel olarak lezzetliydi bence. Ben çok beğendim. Balık sevmeyen biri olarak çok ağır bir balık tadı almadım. Bazı yerlerde malzemelerin aşırı taze olmasından ötürü balık tadı biraz baskın oluyor. Böyle olması benim işime geldi. Pişmiş sushiler de iyiydi. Ama benim favorim dışı kırmızı havyarlı olandı. Tadı hem çok fresh hem de çok yoğun değildi. Bu da benim için güzel bir artı. Biri hariç tüm sushi çeşitlerinin tadına baktım. Tadına bakmadığım California Roll'du. California Roll'dan gerçekten hiç hoşlanmıyorum. Benim için bölüm sonu canavarı gibi bir şey. Yengeç sevmediğim için çiğnedikçe ağzımda büyüyor. Kısaca sevmiyorum.

Son olarak da bir Uygur yemeği sipariş ettik. Acılı tofu kavurmasıydı sanırım ismi. Acısı gerçekten acı. Böyle bir şey olamaz. Ama ağlaya ağlaya yedik. Çünkü çok lezzetliydi. Zaten tofu çok sevdiğim bir lezzet. Türk mutfağında buna benzer bir şey olmadığı için dikkatimi bir hayli çekiyor açıkçası.

Mekan temizdi. Çalışanlar ilgiliydi. Öneri konusunda da yardımcı oldular. Fiyatlar da makuldü. Bence her şey olması gerektiği gibiydi. Bu yüzden mekana puanım 9/10.

Eveeeet sanırım mekan inceleme yazımın sonuna geldik. Sevdiğim mekanları yazarken keyif aldığımı farkettim. Benim açımdan yazması çok keyifli bir yazıydı. Mekan incelemesi olduğu için çok fazla yorum katıp espriler yapamadım. Ama yine de içime sinen bir yazı oldu. Gönül rahatlığı ile paylaşabilirim. Bir sonraki yazımın konusu ne olur bilmiyorum ama o zamana kadar kendinize iyi bakın. Hadi öptüm baaiiiiiyyy!

For the best experience view this post on Liketu