Fırın Makarna Konusunda Lokal Bir Markayım Diye Yorumladım

Fırın Makarna

Herkese selam! Tam 17 gündür hiçbir şey yazmamışım. Bu sürede ne yaptım ne yaşadım gerçekten bilmiyorum. Biraz karışık bir süreçti sanırım. Aslında pek de bir şey olmadı. Gayet sıradan olaylar. Üç gündür her akşam bu saatlerde bilgisayarın başına oturuyorum. Yazıp yazıp siliyorum. Yazdıklarım bir türlü beni memnun etmiyor. Eski kalemimi mi kaybediyorum yoksa eskisi kadar sık yazmadığım için paslandım mı bilmiyorum. İşin komik yanı, ne fazlasına ne de azına isteğim var. Sanırım bu ayarda devam edeceğim. Tabii ki bu kadar seyrek yazmak istemiyorum. Bu aralar birkaç olumsuzluk yaşadım. Postlarım arasındaki uzun aranın sebebi bu. Neyse bunları aştım ve hayat devam ediyor. Benim de devam etmem gerek.

Bu aralar yemek konusunda aşka geldim sanırım. Ne zaman yazmakla alakalı bir şey düşünsem "Ne tarifi yazsam acaba?" sorusu geliyor. Aslında elimde çeşitli içerik fikirleri var. Ama yemek tarifi yazdığım yazılarda kendimi daha doğal hissediyorum. Buradan başladığım için mi kendimi bu yazılarda bulduğum için mi bilmiyorum ama bana rahatlama hissi veriyorlar. Sanırım yemeklerle aramda bir bağ var. Çoğunlukla verdiğim tariflerle ilgili bir anım olur. Bu yüzden biraz geçmişi de anmış oluyorum.

Bugün hangi yemeğin tarifini paylaşacağımı merak edecek olursanız yemeğimizin adı Fırın Makarna. Aslında ben fırın makarnadan pek hoşlanan biri değilimdir. Ama babamın ramazan ayı boyunca olan ısrarlarını kıramadım. Babam bu yemeği yapmasını annemden istedi. Ama annem bu yemeği bilmediği için top her zaman olduğu gibi bana patladı. Ben de çok zor bir yemek olmadığı için çok ses çıkarmadım. Gerçi çok zor bir yemek olsaydı da yine sesim çıkmazdı. Benim için o kadar uğraşmalarının yanında bunu küçük bir karşılık olarak görüyorum. İkili ilişkiler biraz böyle olmalı bence. İki taraf da birbirine bir şeyler sağlamalı. Öbür türlüsü pek sağlıklı ve sürekli olmayabilir.

Fırın makarnanın onlarca çeşidi var. Bu, çoğu zaman kullandığınız makarna çeşidine göre değişebilir. Yemeğinizi güzelleştirmek her zaman sizin elinizde. Güzel bir bolonez sosla veya farklı bir sosla daha farklı bir fırın makarna yapabilirsiniz. Lazanyamsı bir şeyler de yapabilirsiniz. Lazanyaya kimsenin hayır diyebileceğini düşünmüyorum. Bence harika bir yemek. Yapması hem kolay hem de lezzetli bir yiyecek. Çoğu insan hamur açma işi olduğu için lazanyaya zor bir yemekmiş gözüyle bakıyor. Ama valla değil ya. Bir kere öğrendi mi insan bir daha hiç zorlanası gelmiyor. Ama bu benim mutfağa ilgimden ya da sizin ilgisizliğinizden de kaynaklanıyor olabilir. Öyle de bir dilemma yaniii. Whatever, konudan çok sapmayalım.

Fırın makarna eski türk dizilerinde sıklıkla gördüğüm yemeklerden biriydi aslında. 2000'ler türk dizilerinde fazla elit bir yemek gibi lanse edilirdi. Aile masalarında servis edilmek için ortaya getirilen süslü yemeklerden biriydi. Sanırım üzerinin kızarıklığı falan onu bu kadar çekici kılıyordu. Son
yıllardaki yemek furyasının değişimiyle dizilerdeki fırın makarna sahneleri de tozlu raflara kalktı. Böylesi daha mı iyi bilmiyorum ama abartılan bir yemek olduğu kesin. Artık daha fine-dining dediğimiz türden yemekler var. Evlerde bile restoran sunumları falan görüyorum. Bir şaşırmıyorum değil ama dizi işte. Gerçekliği tabii ki tartışılır.

Bu kadar konuşmadan sonra biraz da tarife göz atalım istiyorum. Neymiş bu yere göre sığmayan fırın makarna hadi birlikte bir göz gezdirelim.

Fırın Makarna

Malzemeler

Fırın Makarna
4 Su Bardağı Süt ( Yaklaşık 800 mL ediyor.)
2.5 Çorba Kaşığı Buğday Unu
2 Çorba Kaşığı Tereyağı ya da Margarin ( Bu da yaklaşık 50 gram.)
Kaşar Peyniri ya da eriyebilen bir peynir ( Ama kaşar tercihi çok daha lezzetli bir sonuç doğuruyor. Söylemedi demeyin yaaaaaniiii.)

Adımlar

Öncelikle beşameli hazırlayarak başlıyoruz. Katı yağı eritiyoruz ve unumuzu birkaç dakikalığına -yani unun kokusu çıkana kadar- orta ateşte kavuranziiii. Hiç de sevmem unun kokusu çıkana kadar kavramını. Bana hep kokuyor kardeşim. Ne demek kokusu çıkana kadar ya. Çok yetersiz bir terim. Benim için don't yani.

O sırada makarnalarımızı da haşlayalım. Yaklaşık 7-8 dakika haşlamak fırın makarna için yeterli bir süre. Fazla haşlamamaya da özen gösterin. Çünkü fırında da bir miktar pişecek. Sonra yemeğiniz bebek maması gibi olunca "Bu niye yapış yapış yeaaaaaa" demeyin. Her şeyin bir sebebi var. Ama yine de yenebilecek kıvama gelene kadar haşlamanız gerekiyor. Böyle dedim diye de çiğ bırakmayın. Ay valla hiç çekemem.

Kavrulan unun üzerine sütü yavaş yavaş ekleyin ve sütü eklerken karıştırmaya dikkat edin. Ben yapmadım diye yapmamazlık etmeyin valla beşameliniz topaklanır benden demesi. Dediğimi yap ama yaptığımı don't yani biliyorsun.

Beşamel sos kaynadıktan sonra 1 çay kaşığı tuz ve 1 çay kaşığı karabiber ekleyin. Ve ocağın altını kapatanziiiii.

Haşladığınız makarna ve beşamel sosu birleştirin. Bu sırada dilediğiniz kadar tuz ekleyin. Ben tuz ölçüsü vermiyorum. Çünkü ne zaman tuz ölçüsü versem yetersiz geliyor.

Daha sonra makarnanızı pişirme kabına alın. Üzerine rendelemiş olduğunuz kaşar peynirini serpin ve 180 derece Celcius fırında üzeri kızarana kadar pişirin.

Yemeğiniz pişince de sıcak servis ediverin bir zahmet. Bu tarz yemekler soğuyunca çok korkunç oluyor. Sıcak servis edin ve tadını çıkarın. Afiyet Olsun. Hadi ben kaçtım baaaaaiiiyyy!