Barbie’ye Gittik! Oppenheimer İşine Bak Aslanım | #trliste 15 Günlük Serüven Gün #7

Barbie’ye Gittik! Oppenheimer İşine Bak Aslanım | #trliste 15 Günlük Serüven Gün #7

Herkese selaaaaam! Nasılsınız? Umarım her şey yerli yerindedir ve işleriniz yolunda gidiyordur. Beni soracak olursanız iyiyim. Hele ki son serüven yazıma göre çok daha iyiyim. Kriz anında bir şeyler yazmaya çalışınca ister istemez yazdıklarıma da yansıyor. Sorunu halledebildiğim için mutluyum. Bir şeylerden çok çabuk etkileniyorum. Tüm modum ve moralim anında düşüyor. Normalde soğuk kanlı bir insanımdır. Ama sevdiklerimle alakalı problemler yaşadığım zaman ne yazık ki bu soğuk kanlılığımı koruyamıyorum. Keşke bu huyumdan biraz da olsa arınabilsem. O zaman hayat benim için daha kolay olurdu. Bir şeyler için telaş yapmamak ya da etkisinde kalmamak en büyük dileklerimden biri.

Eveeeet günün rengini pembe olarak seçiyorum. Çünkü başlıktan da gördüğünüz üzere Barbie’yi izlemeye gittik. Açıkçası aylar önce bu filmin çıkacağını öğrendiğim zaman hemen whatsapp grubuna yazdım ve bu filme kesin gidiyoruz dedim. Aylar önceden yaptığımız bu plan sonunda gerçekleştiği için mutluyum.

Filme çok büyük bir hevesle gitmedik desem yalan söylemiş olurum. Bu günü çok bekledik diyebilirim. Filmden çok büyük beklentilerimiz yoktu ama en azından eğleniriz diye düşünüyorduk. Bir de Barbie bizim ekibe çok uygun bir konsept 😀. Dalgasını çok geçiyoruz yani. Kalbi kırık Barbieler...

Filme nerde gitsek diye çok düşündük. Çünkü haberleri siz de görmüşsünüzdür. Filme ilgi büyük ve her yer tıklım tıklım. Biz de büyük bir yere gidelim en azından filmin aynı anda birkaç seansı olur diye düşündük. Bu yüzden Forum İstanbul alışveriş merkezine gittik. Siz filmi dublajlı izlemeyi mi yoksa altyazılı izlemeyi mi seversiniz bilmiyorum ama ben dublajdan nefret ederim. Bu yüzden tercihimiz saat 17:30’daki altyazılı seans oldu.

Biletleri aldıktan sonra size böyle biletimsi bir şey veriyorlar. Bunlar bilet değil. Ama güzelce düşünülmüş bir PR olduğunu düşünüyorum. Barbie için pembe biletler gibi düşünebiliriz. Bence son derece dikkat çekici.

Filmin başlangıcında kocaman bir Barbie yazısı çıkıyor ekranda. Bunu paylaşan birkaç kişi görmüştüm. Ben de çok heveslendim ve salona girdiğimiz ilk andan itibaren elimde telefonla tetikte bekledim. Sonunda beklenen yazı geldi ve savaşı kazandım 😀.

Bence film gayet güzeldi. Açıkçası sıkıcı bir film olacağını ve çok fazla bir numarası olmayacağını düşünüyordum. Ama öyle olmadı. Film bizi baya bir sardı. Bir yerde duygusal bir konuşma oldu. Orda gözlerim doldu ve ben bir fena oldum diyip dalga geçtim. Arkadaşlarım da benimle dalga geçti dertlendiğin şeye bak diyerek 😀.

Salonun içinde fotoğraf çekilemedik karanlık olduğu için. Ön kamera flashlarımızı açarak en fazla bu pozu yakalayabildik. Hiç yoktan iyidir. Eğlenceli bir günümüzden anı kalsın istedik. Bunu sürekli yapıyoruz.

Filmden sonra acıktığımız için hemen Forum İstanbul’un arkasında bulunan İkea’ya gittik. Bu fikir benden çıktı. Tek korkumuz kalabalık olmasıydı. Ama neyse ki yer bulabildik. İkea’nın köftelerini seviyorum ve canım çekti herhalde ondan bu fikri ürettim. Ayrıca Forum gerçekten çok doluydu. Zaten İstanbul’un en kalabalık AVMlerinden biri.

Yediğimiz yemeklerin fotoğrafını çekmeyi unutmuşum çünkü çok açtık. Aleyna ve ben köfte tabağı yedik. Meltem ise her zaman olduğu gibi tatlı yedi. Sonra da midesi ağrımaya başladı ve kalkmak zorunda kaldık. Yani günü biraz erken bitirdik ama saat 21:30 civarıydı.

Eve dönmek için hem metro hem de metrobüsü kullandığım için aktarma yapmam gerekiyor. Merter’de metrodan indikten sonra bu fotoğrafı çektim. Bu şehri gerçekten seviyorum.

Eveeet serüvenin yedinci gün postu bir gün gecikmeli olsa da geldi. Gecikmenin sebebi filme gitmiş olmamdı. Umarım beğenmişsinizdir. Dokuzuncu gün postunda görüşmek üzere. Sevgiyle kalın, hoşçakalın!