The Hours of Time / Zamanın Saatleri ( ENG-TR )

ENG

Hello,

Let's start with a little sentimental poem. Maybe I should listen to my longing that has grown like a big plane tree that lies inside of me.

You are gone, how miserable this life is.
I'm falling into your pure heart with my eyes...
You're making my head spin, why is this torture?
You fell into my heart without a care...

We all know very well that we cannot stop and turn back time. The day is coming, we can't understand how the time passes. Sometimes we get so bored of that day that; We want time to pass quickly. This is actually a matter of how we evaluate our day.

I always prefer to start the day early. This includes weekends. The best hours of the day begin after dawn. Since we are in the summer season, my hours outside of work are spent at the sea. The best time of day is when I discover a new place that I have never seen before and has a beautiful view. Like the places you see the pictures below...

Of course, the most beautiful time of the day is without a doubt; It's the time you spend with our loved ones. Let's talk about the positive energy that hearts that contain feelings of love and affection give to people and even nature. When you hold the hand of your loved one while walking, a feeling of security and happiness awakens in your heart. The beauties you look at together will save you beautiful and unforgettable memories. And most importantly, you plan to relive the pleasure you get from time.

The wind of love begins to blow as the spark of fire we have accumulated within us ignites. When you carry the love in your heart to nature, you start to look at your loved one with the eyes of your heart...

Let's keep the doors of our love, which adds the most beautiful value to us and our time, open to the end. While doing this, let's share our inexhaustible excitement of being able to stop. Come on, what are we waiting for?

TR

Merhabalar,

Hadi küçük bir duygusal şiirle başlayalım. Belki de içimde yatan koca çınar ağacı gibi büyümüş hasretime kulak vereyim.

_Sen yoksun ya, bu hayat nasıl da perişan.
_Düşüyorum gözlerimle o temiz kalbine...
_Döndürüyorsun başımı, bu eziyet niye,
_Hiç aldırış etmeden, düştün yüreğime...

Zamanı durduramadığımızı ve geri alamadığımızı hepimiz çok iyi biliyoruz. Gün geliyor, zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyoruz. Bazen de o günden o kadar çok sıkılıyoruz ki; zamanın bir an önce geçmesini istiyoruz. Bu aslında tamamen günümüzü nasıl değerlendirdiğimizle alakalı bir durumdur.

Ben her zaman güne erken başlamayı tercih ediyorum. Buna hafta sonları da dahil oluyor. Günün en güzel saatleri gün ağardıktan sonra başlıyor. Yaz mevsiminde olduğumuz için iş dışında saatlerim, denizde geçiyor. Günün en iyi saati, daha önce hiç görmediğim ve manzarası çok güzel olan yeni bir yer keşfettiğimde çıkıyor. Aşağıda resimlerini gördüğünüz yerler gibi...

Tabi, günün en güzel saati de hiç şüphesiz; sevdiklerimizle beraber geçirdiğiniz zamandır. İçinde aşk ve sevgi dolu hisler barındıran kalplerin, insana hatta doğaya verdiği pozitif enerjiden de bahsedelim. Sevdiğiniz kişinin yürürken elini tuttuğunuzda, yüreğinizde güven ve mutluluk hissi uyanır. Birlikte baktığınız güzellikler size güzel ve unutulmayacak anılar biriktirir. Ve en önemlisi zamandan aldığınız keyfi, tekrar yaşamak için plan yaparsınız.

Sevginin rüzgarı, içimizde biriktirdiğimiz kıvılcım ateşinin, alev almasıyla esmeye başlıyor. Yüreğindeki sevgiyi doğaya taşıdığında, gönlünün gözüyle bakmaya başlıyorsun sevdiğine...

Bize ve zamanımıza en güzel değeri katan içimizdeki sevgimizin kapılarını sonuna kadar açık tutalım. Bunu yaparken, tükenmeyen ve durmak bilmek heyecanımızı da ortak edelim. Hadi ne duruyoruz?