Beykoz, Polonezköy

avatar

ENG

Hello,

I call out to you, "Polonezköy", which brings peace to people's hearts with its beauties and makes us experience the charm of those four seasons. I came to smell your flowers and walk on those green paths you opened for me. I see that; You have released your leaves from your trees. You have opened the doors of your colorfully ornamented glass and windows to nature.

When I lived in Istanbul, that historical and magical city had a cute and innocent village; It adds a pinch of happiness to your heart every time you go. We can also say that "Polonezköy" is a corner of paradise hidden in the backyard of Istanbul. This village, located in the Beykoz district of Istanbul, can be reached by starting from the European side. After passing the Fatih Sultan Mehmet bridge, you need to come to the Kavacık turnoff. From here, after driving about 1 km, you can pass the Acarlar site, enter the road turning right, follow the signs and reach Polonezköy.

Istanbul, one of the most beautiful cities in Turkey, has hosted many civilizations and has been a city that has changed cultures and civilizations throughout history. There are so many works in every district of this city that remind us of our history; With these works, we also witness the history of Byzantine and Ottoman architecture.

We start our tour by hearing the sounds of different bird species under the protection of the lush green trees that stand like military guards on the roadsides of Polonozköy. We enter the "Marishouse Garden", where chickens and ducks live and run away when they see us.

We watch the view from the seats made of blue, slightly damp wood placed under the trees where autumn sheds its beautiful leaves. The chickens that just saw us and ran away seem to be following us closely here, too.

You will definitely come across a mosque in many similar villages close to the city. Here we see the Polonez mosque. This is the first time I come across a mosque located among such greenery.

After passing the mosque, we see a restaurant with white walls and deep blue doors and windows. When you enter this restaurant and cafe, decorated in accordance with the atmosphere of the village, you feel like you are one of the family. My heart warmed when I saw my favorite flowers placed in brown pots by the windows, just like in my own home. The curtains of the room that remind you of the old local culture, the fireplace that creates a warm atmosphere even if you don't burn it in the corner of the wooden table, and the wooden ceilings seem to turn this place into a family atmosphere.

I really wanted to light that fireplace waiting quietly in the corner. I asked my friends at the cafe. They didn't disappoint me either. I headed towards the wood. I took as much wood as I could with both hands. I arranged the wood around the fireplace and set it on fire. I didn't leave his side until he turned to embers. I wanted to feel that warm feeling in my hand and palm.

You have so many options here; I can say that the most enjoyable of these for me are the walking trails and bicycle tour routes. You can escape from the heavy traffic stress of Istanbul and breathe easy here. In addition to its natural beauties, I can also say that it has a quiet and calm atmosphere.

When you come to Polonezköy, you also have the opportunity to discover the traditional, historical and cultural places of the village. The most important of these is the Virgin Mary Church, and you can also visit the grave of the wife of Mehmet Sadık Pasha, a well-known person who lived in the Beykoz district of Istanbul for many years, located in the Polonezköy cemetery.

This charming village, with its bird sounds and lush nature, where you can experience its culture and history at the same time, is like a unique corner of paradise. You will enjoy more when you come to this natural wonder village, which they call the backyard of Istanbul, in autumn. You will witness how the trees that shed their leaves in the gardens defy time. Despite the harsh weather of winter, you will see how the flowers bloom with a wink at the sun that shows itself occasionally.

Polonezköy's proximity to the city is considered a great advantage, especially for Istanbulites. There are so many things to do on a weekend, such as day trips, nature walks, family picnics and dinners. Polonozköy, where you can experience these beauties, will show you the taste of the four seasons.

That's all I have to tell you about this village where you can find yourself in nature, see you in my next article, stay with love and nature.

TR

Merhabalar,

Güzellikleriyle insanın yüreğine huzur akıtan, o dört mevsimin cilvesini bize yaşatan "Polonezköy" sana sesleniyorum. Çiçeklerini koklamaya ve bana açtığın o yemyeşil yollarında yürümeye geldim. Görüyorum ki; ağaçlarından yapraklarını salmışsın. Rengarenk süslerle bezenmiş cam ve pencerelerinin kapılarını, doğaya açmışsın.

İstanbul'da yaşadığım dönemlerde, o tarihi ve büyülü şehrin şirin ve masum bir köyü var ki; her gittiğinizde yüreğinize bir tutam mutluluk katıyor. "Polonezköy" için İstanbul'un arka bahçesinde gizlenmiş cennet köşesi de diyebiliriz. İstanbul'un Beykoz ilçesine bağlı olan bu köye, Avrupa yakasından yola çıkılarak gidiliyor. Fatih Sultan Mehmet köprüsünü geçtikten sonra Kavacık sapağına gelmeniz gerekiyor. Buradan da yaklaşık 1 km ilerledikten sonra Acarlar sitesini geçip sağa dönen yola girerek tabelaları takip edip, Polonezköy'e ulaşabilirsiniz.

Türkiye'nin en güzel şehirleri arasında yer alan İstanbul, birçok medeniyetlere ev sahipliği yapmış, kültürleri ve uygarlıkları tarih boyunca değiştiren bir şehrimiz olmuştur. Bu şehrimizin, her ilçesinde bizlere tarihimizi anımsatan o kadar çok eser var ki; bu eserlerle Bizans ve Osmanlı mimarisinin tarihini de tanıklık ediyoruz.

Polonozköy'ün yol kenarlarında askeri muhafızlar gibi bekleyen yemyeşil ağaçlarının korumalığında farklı kuş türlerinin seslerini işiterek gezmeye başlıyoruz. Bizi gördüklerinde kaçarak uzaklaşan tavuk ve ördeklerin yaşadığı, "Marishouse Bahçesine" giriş yapıyoruz.

Sonbaharın o güzelim yapraklarını döktüğü ağaçların dibine yerleştirilen mavi renkli hafif nemli ahşaptan yapılmış oturaklarında manzarayı seyrediyoruz. Az önce bizi görüp, kaçan tavuklar burada da bizleri yakın takibe almışlar gibi görünüyor.

Şehre yakın, buna benzer bir çok köyde mutlaka bir camiye rastlarsınız. Burada da Polonez camisini görüyoruz. İlk defa böyle yeşilliklerin arasında bulunan bir camiye rastlıyorum.

Camiyi geçtikten sonra, beyaz duvarları, masmavi kapı ve pencereleri olan bir restoran görüyoruz. Köyün havasına uygun olarak döşenmiş bu restoran ve kafenin içine girdiğinizde kendinizi aileden biriymiş gibi hissediyorsunuz. Kendi evimde olduğu gibi cam kenarlarında, kahverengi saksıların içine yerleştirilen sevdiğim çiçekleri görünce yüreğim ısındı. Odanın o eski yöresel kültürünü anımsatan perdeleri, ahşap masanın köşesinde yakmasanız bile sıcak bir hava estiren şöminesi ve ahşaptan döşenmiş tavanları bile burayı aile havasına çevirmiş duruyor.

Köşede usulca bekleyen o şömineyi yakmayı çok istedim. Kafedeki arkadaşlardan rica ettim. Onlarda beni kırmadı. Odunların olduğu tarafa yöneldim. İki elimle alabileceğim kadar odun aldım. Odunları şöminenin etrafına dizerek ateşe verdim. Köz oluncaya kadar da yanından ayrılmadım. O sıcaklık hissini elimde ve avucumda hissetmek istemiştim.

Burada yapabileceğiniz o kadar çok seçeneğiniz var ki; bunlardan en keyiflisi benim için yürüyüş parkurları ile bisiklet turu yolları diyebilirim. İstanbul'un yoğun trafik stresinden kaçıp, burada rahat bir nefes alabilirsiniz. Doğal güzelliklerinin yanı sıra sessiz ve sakin bir atmosferi olduğunu da söyleyebilirim.

Polonezköy'e geldiğinizde köyün geleneksel tarihi ve kültürel yerlerini keşfetme imkanını da yaşıyorsunuz. Bunların başında Meryem Ana Kilisesi, Polonezköy mezarlığında bulunan İstanbul'un Beykoz ilçesinde uzun yıllar yaşamış ve tanınmış kişisi olan Mehmet Sadık Paşa'nın eşinin mezarını da gezebilirsiniz.

Kuş sesleri ve yemyeşil doğasıyla, kültürünü ve tarihini aynı anda yaşayabileceğiniz bu şirin köy eşsiz bir cennet köşesi gibidir. İstanbul'un arka bahçesi diye adlandırdıkları bu doğa harikası köye, sonbahar ayında geldiğiniz de daha çok keyif alacaksınız. Bahçelere yapraklarını söken ağaçların zamana nasıl da meydan okuduğuna şahit olacaksınız. Kışın şiddetli havasına rağmen, kendini ara sıra gösteren güneşe çiçeklerin nasıl göz kırparak açtığını göreceksiniz.

Polonezköy,ün şehre yakın olması özellikle İstanbullular için büyük bir avantaj sayılıyor. Bir hafta sonu için, günübirlik geziler, doğa yürüyüşleri, ailecek yapılacak piknik ve akşam yemeği gibi yapılacak bir çok şey var. Bu güzellikleri yaşayabileceğiniz Polonozköy sizlere dört mevsimin tadını da gösterecektir.

Kendinizi doğanın içinde bulabileceğiniz bu köyden sizlere aktaracaklarım şimdilik bu kadar, bir sonraki yazımda görüşmek üzere, sevgiyle ve doğayla kalın.



0
0
0.000
14 comments
avatar

Congratulations, your post has been added to Pinmapple! 🎉🥳🍍

Did you know you have your own profile map?
And every post has their own map too!

Want to have your post on the map too?

  • Go to Pinmapple
  • Click the get code button
  • Click on the map where your post should be (zoom in if needed)
  • Copy and paste the generated code in your post (Hive only)
  • Congrats, your post is now on the map!

0
0
0.000
avatar

Her yıl İstanbul'a üç yada dört defa gidiyorum. Bir türlü giddemedim. Ama sayende ben de seninle gezmiş oldum ve sonbahar da d gerçekten çok güzel bir yermiş. Çok teşekkür ederim.

0
0
0.000
avatar

Benim de dönem dönem yaşadığım zamanlar oldu. İşte o dönemlerde gezme fırsatını yakaladığım yerlerden biri de Polonezköy olmuştu. Uğradığın için çok teşekkür ederim.

0
0
0.000
avatar

Hiya, @livinguktaiwan here, just swinging by to let you know that this post made it into our Honorable Mentions in Travel Digest #2075.

Your post has been manually curated by the @pinmapple team. If you like what we're doing, please drop by to check out all the rest of today's great posts and consider supporting other authors like yourself and us so we can keep the project going!

Become part of our travel community:

0
0
0.000
avatar

Çektiğin harika fotoğraflarla gitmiş kadar oldum. O ıslak toprak kokusu sevgili @mukadder'in tarçınlı havuçlu kekinin kokusuna karıştı burnumda resmen. En sevdiğim ikili. Islak toprak kokusu ve tarçın. Bana bilgisayar başında cenneti yaşattınız, teşekkür ederim.

Hayatımın çoğunda İstanbul'da yaşamama rağmen daha gitme şansım olmadı. Umarım bundan sonra rehberlik bahanesiyle bir şans yakalayabilirim. Ellerine sağlık ✨

0
0
0.000
avatar

Güneşli bir günde aniden bastıran yağmurun ardından oluşan toprak kokusuna bayılıyorum. Doğanın insanlara sunduğu yemek kokusu gibi.. 🙂 Gittiğim her şehirde böyle yeşilliklerin içinde bir köy olması beni mutlu ediyor. Polonezköy de böyle bir yer. Tarçınlı havuç tercihini de çok sevdim. Limon taneleriyle yapılan kakaolu kek de tercihlerim arasındadır..

0
0
0.000
avatar

Fotoğraflara bayıldım anlatımın sayesinde toprak kokusundan odunun ateşteki kokusuna kadar hissettim sanki çok teşekkür ederim çok keyifli bir paylaşımdı. Yüreğine sağlık

0
0
0.000
avatar

Beğenmene Sevindim. Özellikle Sonbahar da böyle yerler bir başka güzel oluyor.

0
0
0.000
avatar

2 3 sene önce gitmiştim, efsane bir yer Polonezköy. Enfes bir doğası var. Gerek arkadaş/aile ortamı ile gerekse de kendince tat alabileceğin bir yer. Tekrar hatırlattığın için teşekkürler 👌

0
0
0.000