Antalya Mevlevihane Museum / Antalya Mevlevihane Müzesi

avatar

ENG

Hello,

Today, we still admire and take pride in the historical structures and artifacts left by both the Ottomans and the Anatolian Seljuk State. One of those structures is the Mevlevihane, which belongs to the Seljuks. They have turned the inside of this building into a museum of the ceremonies carried by the dervishes and their belongings. The name of this museum is Antalya Mevlevihane Museum.

The Mevlevihane museum was a museum that I saw by chance while I was wandering the streets of Kaleiçi, one of the most famous streets of Antalya, and I was not aware of its existence before. The museum, which is open to visitors between 08.30 and 20.00 every day of the week, is free of charge. This beautiful structure is located right next to the historical Yivli Minaret, which is one of the symbols of Antalya.

It is a historical building built on a high terrace that houses the tombs of Mevlevihane, hamam, Zincirkıran Mehmet Bey and Nigar Hatun. The rectangular building has two floors and its roof is made up of red tiles placed properly. There is a round cylindrical section in the middle of the roof. On top of this cylinder, they formed the head of the roof in the form of a small hexagon. You can walk to the section where the tombs are located by walking up the stairs next to it.

What is inside this beautiful building? Let's dive in. We take off our shoes at the door and enter. Carpets covered with different patterns are laid in all the rooms in the museum. When you enter the door, you encounter the following view.

There are three rooms inside the museum. As you enter, your spirit of inspiration rises in an instant. I thought that I had spruced myself up and came to God's house only as a guest. It was dark and cold inside. Black colored lighting panels are placed on the walls. I could feel the historical smell of those embroidered stones. The solidity of the structure is immediately noticeable. Its ceiling, which had eight corners, had a round window. Some parts of the building blocks had Arabic writings hanging on the walls.

Right across the entrance door, there was the promotional video and information of the sema ceremony, which was often performed by dervishes in the past. In the information board; It was written that the official name of the ceremony, generally known as "Sema", was "Mukabele-i Şerif". Sema, which means to return, is a mystical term, and it is said to come to ecstasy and return by hearing the melodies of music. After reading this information, I headed towards other rooms.

This is the Sheikh room. It is one of the most curious and long-stayed rooms. Here, too, there is a short information board about the Sheikh room. In the internal organization of the Mevlevi order, the followers were hierarchically divided into four grades as sheikh, dede, stalwart soul and muhip. All of these degrees were considered as dervish or ikhvan. As a sheikh, the authority to head the dervish lodge was given to the grandfather with a ceremony.

In the other rooms of the building, there are the items used by the dervishes at that time and the promotional pictures of our traditions and cultures that reflect the culture of our history. I examined these valuable items displayed in a closed glass showcase with admiration and inquisitive eyes. The thing that caught my attention the most was the dhikr rosary.

Going out of the museum, going up the stairs of the historical building, I headed towards Nigar Hatun and Zincirkıran Mehmet Tombs. Nigar Hatun and Zincirkıran stated who Mehmet Bey was on the promotion board. Nigar Hatun, who lived in the years 1450-1503, II. She was the mother of Beyazıt's son, Şehzade Korkud, and Fatma Sultan. The Zincirkıran Mehmet Bey Tomb, it was written, is thought that the nickname "Zincirkıran", which was attributed to him during the recapture of Antalya from the Lusignans in 1373, is a symbolic expression.

Here is the tomb of Nigar Hatun. There is a coffin covered with a blue sheet and a prayer rug on it.

This is Zincirkıran Mehmet Bey Tomb. Here, too, there are three coffins with different patterns on them, wrapped in a blue sheet.

The presence of this beautiful and historical building in Kale, one of the most popular areas of Antalya, is also a promotional piece for our beautiful city. See you in another introductory article, take care of yourself, goodbye.

TR

Merhabalar,

Hem Osmanlıların hem de Anadolu Selçuklu Devletinin günümüze bıraktıkları tarihi yapılara ve eserlere bugün hala daha hayranlıkla bakıyor ve iftihar ediyoruz. İşte o yapılardan biri de, Selçuklulara ait olan Mevlevihane yapısıdır. Bu yapının içini de dervişlerin günümüze taşıdıkları törenleri ve kullandıkları eşyalarını bir müze haline getirmişler. Bu müzenin adı da Antalya Mevlevihane Müzesidir.

Mevlevihane müzesi, Antalya'nın en meşhur sokaklarından biri olan Kale içi sokaklarında gezerken tesadüf üzeri gördüğüm ve varlığından daha önce haberdar olmadığım bir müzeydi. Haftanın her günü saat 08.30 ile 20.00 saatlerinde ziyaretçilerine açık olan müzeye girişlerde ücretsizdir. Bu güzel yapı Antalya'nın sembollerinden olan tarihi Yivli Minare'nin hemen yanında yer almaktadır.

Mevlevihane yapısı, hamam, Zincirkıran Mehmet Bey, Nigar Hatun, türbelerini içinde barındıran yüksek bir terasın üzerine inşa edilmiş olan tarihi bir yapımızdır. Dikdörtgen şeklindeki yapı, iki katlı olup, çatısı düzgün yerleştirilmiş kırmızı kiremitlerden oluşmuştur. Çatının ortasında yuvarlak silindir şeklinde bir bölüm vardır. Bu silindirin üstüne de küçük altıgen şeklinde çatının başını oluşturmuşlar. Yanındaki merdivenlerden yürüyerek türbelerin olduğu bölüme geçiliyor.

Bu güzel yapının içinde neler var acaba? Hadi içeri dalalım. Kapıda ayakkabılarımızı çıkararak içeri giriyoruz. Müzedeki tüm odalara farklı desenlerle kaplı halılar serilmiş. Kapıdan içeri girdiğimizde aşağıdaki manzarayla karşılaşıyorsunuz.

Müzenin içinde üç oda var. İçeri girerken, içinizdeki ilham ruhunuz bir anda kabarıyor. Kendime çeki düzen verip, sadece Allah'ın evine misafir olarak geldiğimi düşündüm. İçerisi hafif karanlık ve soğuktu. Duvarlara siyah renkli ışıklandırma panelleri konulmuş. O işlemeli taşların tarih kokusunu içimde hissedebiliyordum. Yapının sağlamlığı hemen fark ediliyor. sekiz köşesi bulunan tavanında, yuvarlak bir pencere bulunuyordu. Yapı taşlarının bazı bölümlerinde duvarlarda asılı Arapça yazılar yazıyordu.

Giriş kapısının tam karşısında eskiden dervişlerin sıkça yaptıkları sema töreninin tanıtım videosu ve bilgileri yer alıyordu. Bilgilendirme panosunda; genel olarak "Sema" olarak bilinen törenin resmi ismi "Mukabele-i Şerif" olduğu yazıyordu. Dönmek anlamına gelen sema tasavvufi bir terim olarak musıki nağmelerini işitmek suretiyle vecde gelip dönemeye denilirmiş. Bu bilgileri okuduktan sonra diğer odalara doğru yöneldim.

İşte burası da Şeyh odasıdır. En çok merak edilen ve uzun süre kalınan odalardan biridir. Yine burada da Şeyh odası hakkında kısa bir bilgilendirme panosu yer alıyor. Mevleviliğin iç teşkilatında müntesipler hiyerarşik açısından şeyh, dede, çilekeş can ve muhip olarak dört dereceye ayrılırlarmış. Bu derecelerin tamamı derviş veya ihvan sayılırmış. Şeyh olarak dedeye tekkenin başına geçme yetkisi törenle bir icazetname ile verilirmiş.

Yapının diğer odalarında dervişlerin o dönemde kullandıkları eşyalar ve tarihimizin kültürünü yansıtan gelenek ve kültürlerimizin tanıtım resimleri var. Kapalı bir cam vitrinde sergilenen bu değerli eşyaları hayranlıkla ve meraklı gözlerle inceledim. En çok dikkatimi çeken de zikir tespihi oldu.

Müzenin dışına çıkıp, tarihi yapının merdivenlerinden yukarı çıkarak, Nigar Hatun ve Zincirkıran Mehmet Türbelerine doğru yöneldim. Nigar Hatun ve Zincirkıran Mehmet Bey'in kim olduklarını tanıtım panosunda belirtmişler. Nigar Hatun, 1450-1503 yıllarında yaşamış II. Beyazıt'ın oğlu Şehzade Korkud'un ve Fatma Sultan'ın anneleriymiş. Zincirkıran Mehmet Bey Türbesi de Antalya'nın 1373 yılında Lusignanlardan geri alınışı sırasında gösterdiği başarı nedeniyle kendisine izafe edilen "Zincirkıran" lakabının sembolik bir ifade olduğu düşünülmektedir, diye yazıyordu.

İşte burası Nigar Hatunun türbesidir. İçinde mavi çarşafa örtülü ve üstünde seccade bulunan bir tabut yer almaktadır.

Burası de Zincirkıran Mehmet Bey Türbesidir. Burada da mavi çarşafa sarılmış ve üstünde farklı desenlere sahip olan üç adet tabut vardır.

Antalya'nın en popüler bölgelerinden biri olan Kale içinde, bu güzel ve tarihi yapının olması da güzel şehrimiz için bir tanıtım eseri niteliği taşımaktadır. Başka bir tanıtım yazısında görüşmek üzere kendinize çok iyi bakın, hoşça kalın.



0
0
0.000
12 comments
avatar

Congratulations, your post has been added to Pinmapple! 🎉🥳🍍

Did you know you have your own profile map?
And every post has their own map too!

Want to have your post on the map too?

  • Go to Pinmapple
  • Click the get code button
  • Click on the map where your post should be (zoom in if needed)
  • Copy and paste the generated code in your post (Hive only)
  • Congrats, your post is now on the map!

0
0
0.000
avatar

Bir turizm rehberi olarak zamanımın geldiğini düşündüm bir anda. 😂

Belki biliyorsunuzdur belki de bilmiyorsunuzdur, sadece küçük bir bilgi notu düşmek istiyorum olur da bilmeyen olursa ve yorumlara bakarsa diye.

Yapı taşlarının bazı bölümlerinde duvarlarda asılı Arapça yazılar yazıyordu.

Bu yazılar, Mevlihâne'nin inancına, mezhebine, göre Allah'ın en çok kullanılan ve bilinen 99 isimlerinden alınanlardır. Ve bir tanesi çok tanıdık gelmiş bile olabilir.

Bana bu mesleği neden yapmak istediğimin başka bir örneği oldunuz. Teşekkür ederim. Ellerinize, ayaklarınıza sağlık.

0
0
0.000
avatar

Elinizde çok güzel ve bir o kadar da keyifli meslek bulunduruyorsunuz. Yazıların ne anlama geldiğini bilmiyordum. Bu bilgi için ayrıca teşekkür ederim. Uğradığınıza çok mutlu oldum.

0
0
0.000
avatar

Çok severek ve isteyerek eğitimini aldım bu mesleğin. Ve umarım sizde bu ziyaretlere devam edersiniz çünkü büyük ihtimalle ziyarete fırsatımın olmayacağı bir müzeyi gösterdiniz ve harika detay bilgiler verdiniz. Teşekkür ederim.

0
0
0.000
avatar

Ben teşekkür ederim. Değer verip okuduğunuz için.

0
0
0.000
avatar

Hiya, @LivingUKTaiwan here, just swinging by to let you know that this post made it into our Honorable Mentions in Daily Travel Digest #1839.

Your post has been manually curated by the @pinmapple team. If you like what we're doing, please drop by to check out all the rest of today's great posts and consider supporting other authors like yourself and us so we can keep the project going!

Become part of our travel community:

0
0
0.000
avatar

Burasını senin gözünle gezmek ayrı bir keyif verdi. Çok güzel bir yeri çok güzel anlatmışsın. Çok teşekkür ederim

0
0
0.000
avatar

Uğramış olmana çok sevindim. Beğenmiş olmanda beni mutlu etti. Ben teşekkür ederim.

0
0
0.000
avatar

Ramazan ayına çok uygun ve manevi duygular barındıran tanıtımınız için teşekkürler. Binanın hem içi hem de dışı insanı manevi bir havaya sokuyor.

0
0
0.000
avatar

Dediğin gibi Ramazan ayına denk gelmesi çok iyi oldu. muhafazakar bir ailem olduğu için küçük yaştan bizi alıştırmışlar. Bende Bu ayları çok önemsiyorum. Uğradığına sevindim. Teşekkürler.

0
0
0.000