Ankara Castle / Ankara Kalesi ( ENG-TR )
Hello my traveler friends,
I expected to encounter cold Ankara weather, but that was not the case. Even in the capital Ankara, where I went for a few days, the sun that I love so much did not leave me alone. I wanted to go to a high place where I could see Ankara from the top. Now let's head towards Ankara Castle, which has become a symbol in Ankara.
There is no exact information about when the castle, located in the heart of Ankara, was built. To go to Ankara Castle, which is within the borders of Ankara's Altındağ district, you need to come to the Ulus stop from the Kızılay district. From the stop, you can exit from the road called Ulus Bazaar and reach Ankara Castle after about a 20-minute walk. The Castle, which has a dazzling beauty on a hill in the heart of the city, was used for both settlement and defense purposes in the past.
The castle is entered through a single, covered arched door made of old building stones. Information about the Castle is given right next to the arched door. Here, he mentions that Ankara was annexed to the Seljuk administration by Alparsan in 1073, and to the Ottoman administration by Orhan Bey in 1356. It is also written that the Kale region is both the administrative center of the city and a region developed as a social and commercial center where people from high income groups, mansions, qualified mosques, fountains and inns are located.
The interior of the Castle consists of old narrow stone roads with slightly steep slopes, creating a nostalgic atmosphere. There are old wooden houses on the sides of the roads that reflect the history of those periods. Most of these wooden houses are used as restaurants, hostels and sales shops. From every corner we take, we come across merchants and tradesmen selling local products specific to Ankara. They also decorated the upper parts of the streets with Turkish flags. I like it so much. In some narrow streets, the houses are so close to each other; You can almost jump from the window to the opposite side.😊 Carpets, rugs, pottery, magnets, mugs, souvenir ornaments, products where you can find everything you are looking for are displayed in and in front of the shops left and right.
The interior of the Castle consists of old narrow stone roads with slightly steep slopes, creating a nostalgic atmosphere. There are old wooden houses on the sides of the roads that reflect the history of those periods. Most of these wooden houses are used as restaurants, hostels and sales shops. From every corner we take, we come across merchants and tradesmen selling local products specific to Ankara. They also decorated the upper parts of the streets with Turkish flags. I like it so much. In some narrow streets, the houses are so close to each other; You can almost jump from the window to the other side. Carpets, rugs, pottery, magnets, mugs, souvenir ornaments, products where you can find everything you are looking for are displayed in and in front of the shops left and right.
While walking through the narrow streets of Ankara Castle, I come across a square that resembles a large courtyard. This is the center of the castle. There are markets and rest benches. There is a pool right in the middle of the square. There are stone benches around the pool. Right next to the benches, I come across flowers and plants that make the pool look authentic. There is also a luxurious mansion in the square, where I think a rich family lived in the past. This two-storey wooden mansion, known as the Kınalızade mansion, has been converted into a restaurant. The doors, windows and terrace of the mansion, made of wood and old building stones, remind us of old Ottoman houses. There are a few other mansion names similar to this around.
We are now slowly approaching the goal. On the roads leading to the castle, we pass through open and closed arched gates among old building stones. They tried to show the way to the castle with signs. Every road we pass has a street name. While walking on the steeply sloped roads, the views of the wooden houses take us on a journey through history. Some mansions have also been surrounded by iron bars, and entry into their gardens is not allowed.
After passing the steep stairs you see, we reach the top of Ankara Castle.
Towards the end of the stairs, there are aunties making pancakes and selling souvenir products. These aunts of ours live in these wooden houses. Their only complaint was that the house was very cold because there was no natural gas.
Here we enter through the last door where we can see Ankara Castle. Let's see what will happen to us.
The castle has a large round courtyard. The courtyard is surrounded by old walls approximately 100 meters long from the ground. The castle has a solid appearance, made of white old stone structures consisting of four floors. There are three layers of walls surrounding the castle. These walls were built to ensure the security of the city. Thanks to the old stone stairs, you can climb to the top of the castle. The castle consists of two parts. Including the inner castle and the outer castle... There are a total of five corners on the walls of the inner castle, which covers the upper part. There are nearly 40 towers in the areas where these five corners are located. The walls of the inner castle are shaped at right angles, towards the south and north. Walking on the walls is a bit dangerous, some parts even have iron guards. You can move to different areas inside the castle with stairs consisting of three or four steps.
As far as I learned from the shopkeepers around the Castle, festivals are held here every year. Some artists even gave concerts in Ankara Castle. When you look at the city of Ankara from the Castle, you can see two or three-storey wooden houses and many houses made of adobe or brick. The Outer Castle appears to have completely surrounded the city of Ankara.
After visiting Ankara Castle, I started to love our capital Ankara more. Although it was difficult to leave this historical city that witnessed the rebirth of Turkish Civilization, visiting the Castle and listening to its story made me very happy. Thank you very much for accompanying me on the trip. See you in another article, goodbye.
Merhabalar gezginci dostlarım,
Soğuk bir Ankara havasıyla karşılaşabileceğimi tahmin ediyordum ama öyle olmadı. Bir kaç günlüğüne gittiğim başkent Ankara'da bile, çok sevdiğim güneş beni yalnız bırakmadı. Ankara'yı şöyle en tepeden görebileceğim yüksek bir yere çıkmak istedim. Şimdi gelin Ankara'da bir sembol haline gelmiş olan Ankara Kalesine doğru yol alalım.
Ankara şehrinin tam göbeğinde konumlandırılmış olan kalenin ne zaman yapıldığı ile ilgili kesin bir bilgi yok. Ankara'nın Altındağ ilçesi sınırlarında olan Ankara Kalesi'ne gitmek için, Kızılay semtinden, Ulus durağına gelmek gerekiyor. Duraktan Ulus çarşısı adını verdikleri yoldan çıkış yapılarak, yaklaşık 20 dakikalık bir yürüyüşten sonra, Ankara Kalesi'ne ulaşılıyor. Şehrin göbeğinde, tepede baş döndürücü bir güzelliğine sahip olan Kale, geçmişte hem yerleşim amaçlı hem de savunma amaçlı olarak kullanılmış.
Kaleye, eski yapı taşlarından oluşan üstü kapalı tek kemerli bir kapıdan giriş yapılıyor. Kemerli kapının hemen yanında Kale hakkında bilgiler verilmiş. Burada, Ankara'nın1073 yılında Alparsan tarafından Selçuklu, 1356 yılında da Orhan Bey tarafından Osmanlı yönetimine katıldığından bahsediyor. Ayrıca, Kale bölgesinin hem kentin yönetim merkezi, hem de yüksek gelir gruplarından kişilerin, konaklarının, nitelikli cami, çeşme ve hanların yer aldığı toplumsal ve ticari merkez olarak geliştirişmiş bir bölge olduğu da yazıyor.
Kale'nin içi, hafif dik yamaçları olan nostaljik bir hava estiren eski dar taş yollardan oluşuyor. Yolların kenarlarında o dönemlerin tarihini yansıtan eski ahşap evler bulunuyor. Bu ahşap evlerin çoğu restoran, pansiyon ve satış dükkanları olarak kullanılıyor. Adımlarımızı attığımız her köşeden, Ankara'ya özel yöresel ürünler satan tüccarlar ve esnaflar karşımıza çıkıyor. Sokakların üst taraflarını da Türk bayraklarıyla süslemişler. Çok hoşuma gitti. Bazı dar sokaklarda evler birbirine o kadar yakın ki; pencereden karşı tarafa neredeyse atlayarak geçebilirsiniz.😊 Halılar, kilimler, çanak çömlekler, magnetler, kupalar hediyelik süs eşyaları aradığınız her şeyi bulabileceğiniz ürünler sağlı sollu dükkanlar içinde ve önlerinde sergilenmiş duruyor.
Ankara Kalesi,nin dar sokaklarında gezerken, geniş bir avluya benzeyen meydanla karşılaşıyorum. Burası kalenin merkezi konumundadır. Marketler ve dinlenme bankları bulunuyor. Meydanın tam ortasında bir havuz var. Havuzun etrafında taştan yapılmış oturma bankaları yer alıyor. Bankların hemen yanında havuzu otantik gösteren çiçek ve bitkilere rastlıyorum. Meydanda bir de sanırım geçmişte zengin bir ailenin oturduğu lüks bir konak var. Kınalızade konağı olarak geçen bu iki katlı ahşap konak, restorana çevrilmiş. Ahşap ve eski yapı taşlarından oluşan konağın, kapı, pencere ve terası, eski Osmanlı evlerini hatırlatıyor. Buna benzer etrafta bir kaç konak adı daha var.
Artık yavaş yavaş kaleye doğru yaklaşıyoruz. Kaleye giden yollarda eski yapı taşların arasından açık ve kapalı kemerli kapılardan geçiyoruz. Kaleye giden yolu tabelalarla göstermeye çalışmışlar. Geçtiğimiz her yolun bir sokak adı var. Dik yokuşlu yollarda yürürken, ahşap evlerin manzaraları bizi tarihte zaman yolculuğuna da götürüyor. Bazı konaklar da demir parmaklıklara çevrilmiş, bahçesine girilmesine izin verilmiyor.
Bu gördüğünüz dik merdiveni de geçtikten sonra, Ankara Kalesi'ne yani en tepeye ulaşmış oluyoruz.
Merdivenlerin sonuna doğru gözleme yapan ve hediyelik ürünler satan teyzeler var. Bu teyzelerimiz bu ahşap evler de oturuyorlar. Tek şikayetleri doğalgaz olmadığı için evin çok soğuk olmasıymış.
İşte Ankara Kalesi'ni görebileceğimiz son kapıdan da içeri giriyoruz. Bakalım karşımıza neler çıkacak.
Kalenin yuvarlak geniş bir avlusu var. Avlunun etrafı yerden yaklaşık 100 metre uzunluğundaki eski duvarlarla çevrilmiş durumdadır. Kale dört kattan oluşan beyaz eski taş yapılardan yapılmış sağlam bir görünüme sahiptir. Kaleyi çevreleyen üç kat surlar bulunmaktadır. Bu surlar kentin güvenliğini sağlamak amacıyla yapılmış. Eski taş merdivenler sayesinde kalenin tepesine çıkılıyor. Kale, iki kısımdan oluşuyor. İç kale ve dış kale olmak üzere...Yüksek bölümünü kaplayan kısım yani iç kalenin duvarlarının üstünde toplam beş köşe bulunuyor. Bu beş köşenin olduğu alanlarda 40'a yakın kuleler var. İç kalenin duvarları dik açılarla, güneye ve kuzeye doğru biçimlendirilmiş. Duvarların üstünde yürümek biraz tehlikeli, hatta bazı bölümlerine demir korumalıklar konulmuş. Kalenin içinde üç dört basamaklardan oluşan merdivenlerle farklı alanlara geçiş yapabiliyorsunuz.
Kale'nin etrafındaki esnaftan öğrendiğim kadarıyla, burada her yıl festivaller yapılıyormuş. Bazı sanatçılar Ankara Kale'sinde konserler dahi vermişler. Kale'den Ankara şehrine bakıldığında, iki ya da üç katlı ahşap evler, kerpiçten ya da tuğladan yapılmış bir çok evi görebilirsiniz. Dış Kale, Ankara şehrini tamamen çevirmiş biçiminde görünmektedir.
Ankara Kale'sini gezdikten sonra, başkent Ankara'mızı daha çok sevmeye başladım. Türk Medeniyetinin yeniden doğuşuna tanıklık eden bu tarihi kentten ayrılmak her ne kadar zor olsa da, Kale'yi gezmek ve hikayesini dinlemek beni çok mutlu etmiştir. Gezide bana eşlik ettiğiniz için çok teşekkür ederim. Başka bir yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın.
Congratulations, your post has been added to Pinmapple! 🎉🥳🍍
Did you know you have your own profile map?
And every post has their own map too!
Want to have your post on the map too?
Çok güzel 🙏 Yıllar önce gittim. Sayende tekrar gezmek çok güzel oldu. Post ve görseller çok güzel olmuş ellerine sağlık
Yay! 🤗
Your content has been boosted with Ecency Points, by @passenger777.
Use Ecency daily to boost your growth on platform!
Support Ecency
Vote for new Proposal
Delegate HP and earn more
Congratulations, your post has been upvoted by @dsc-r2cornell, which is the curating account for @R2cornell's Discord Community.
Enhorabuena, su "post" ha sido "up-voted" por @dsc-r2cornell, que es la "cuenta curating" de la Comunidad de la Discordia de @R2cornell.
Selam @passenger777
Eskiden kaleler şehirleri korurmuş, şimdi ise şehirler kalelerine sahip çıkıyor.
Ayağına sağlık, gezip gördüklerini paylaştığın için de teşekkürler.
Kıvırcık ustaya uğramak isterdim :)
Hiya, @ybanezkim26 here, just swinging by to let you know that this post made it into our Honorable Mentions in Travel Digest #2088.
Your post has been manually curated by the @pinmapple team. If you like what we're doing, please drop by to check out all the rest of today's great posts and consider supporting other authors like yourself and us so we can keep the project going!
Become part of our travel community:
Ankara kalesinin surları üzerinde gezmek biraz tehlikeli , çok güzel bir anlatım olmuş o dar sokaklarda tarihi mekanların havasını tekrardan hissettim. Teşekkür ediyorum.
Ben teşekkür ederim. Ülke olarak bu tarihi mekanlarımızın tanıtımını daha çok yapmalıyız.
Tarihimizin zenginliklerinin farkında değiliz. Yeterince tanitamiyoruz. Bu konuda sana çok katılıyorum.
Ciddi anlamda uzun ve derli toplu bir içerik. Ankara'ya tepeden bakmak ne hoş! Muhteşem bir kale. Muhteşem bir alan. Görseller adeta yeniden gezdirdi. Bir kış günü, tepeden şehre bakarken, salep içilesi mekan.
Bence Ankara'da Anıtkabir'den sonra görülmesi gereken en güzel yerlerden biri olduğunu düşünüyorum. Tepeden Ankara'yı izlemek çok keyifliydi.
İçten ve samimi yorumun için çok teşekkürler.
çok hoş bir geziydi, seninle o yolları yeniden yürümek güzeldi. dikkatimi çeken en önemli şey sokakların bu kadar tenha oluşu. hangi gün hangi saatte gittin bilmiyorum ama Kale Mahallesi'ni ilk defa bu kadar boş gördüm. bu şekilde gezmek daha güzeldir
hele ki bu merdivenlerin sağında ve solunda el işi ürünlerini satan teyzeler oluyordu, yürümek çok zordu. 🤷♀️
ellerine sağlık @passenger777 🌸
Ankara'yı sevmene sevindim, tekrar bekleriz 🙂