[ENG-TR] Brodinya Artizan Bakery—||—Brodinya Artizan Fırın

ENG

Hello everyone, I am writing this article on the day I decided to stay at home until the evening because it was completely empty. Actually, I am making the beginning that day. Maybe it will end tonight, maybe next week 😂 As far as I can see from home, there is no rain. All the windows are open right now. I'm neither cold nor hot. The conditions are very good, you understand.😂 If I make a filter coffee, I would actually feel very elite. 😂 I don't know if it's necessary. Let me tell you about the event I attended a week or two ago and I felt very elite and tell me whether I should drink coffee or tea.😂 For now, I hide my colour by drinking water.😂

This is a "Film Reading" event. My girlfriend saw it on Instagram and suggested that we go because it was close to home. "Yes, sir". I'm already "an asocial animal who never stops socialising".😂 Come to me with these!. After exploring and confirming the location of the event starting at 19:00, we took a walk and went 5 minutes before the time. This is a cafe style place. It is also like a patisserie. There are different desserts and buns. All of the products here are produced by the lady who is the manager, who is also a friend of the event speaker from the "Fine Arts" department. I learnt this from the speaker during the speech.

Since we didn't know the system of this establishment, which we visited for the first time, we didn't know the system. While walking towards the counter at the end or at the very beginning of the establishment to ask about the system, when we reached the middle of the place, delicious pastry-style smells came to our noses. When we reached the counter to ask about the system, I said the first thing that came to my mind; "How good it smells here." The system is classic. You order at the table and are served at the table. The bill is paid at the exit. Since everyone knows each other - except us - like a family, there is no bill. At the exit, you go to the cash desk next to the counter, tell what you ate and drank and pay the bill.

The event was free of charge. The analysis of the film "Once Upon a Time in Anatolia" was to be done by a graduate of the "Fine Arts" faculty - I think the cinema department - who writes screenplays and deals with many such artistic works. It was the first time I participated in such an event, but I remembered the film wrong. The film I thought was "Once Upon a Time in Anatolia" was the film "Winter Sleep". 😂 I tried to keep the details and scenes in my mind while listening to the analysis of the film, which I thought I had watched, even though I had not watched it. I watched the film as soon as I got out of the detailed analysis. It was very enjoyable this way. I can even say it was better. In art films, I guess eating "spoilers" has no effect on pleasure.🧐

At the beginning of the event, we ordered a coffee. Since there was no "white chocolate mocha" here, I had to drink latte.😂 My girlfriend drank Filter coffee as usual. I liked the latte, it had a sweet flavour just like I wanted. For a change, it was better than the latte I drank elsewhere. That's why I almost ran out of coffee in one fell swoop, even during the introductory stage of the talk. After the introductions, the speaker gave detailed information about the historical development of Turkish cinema. Actually, this was the first part. He talked about the interaction of Turkish cinema with European and American cinemas, the functioning within the sector, Iranian cinema for about 1 and a half hours, which was very important for us to understand who the director who made the film was influenced by, where he received his training, and what he aimed to do.

There was a short break after the first part. In the meantime, we chatted with the speaker, who is a very sincere and humble person. When he asked me what I was doing, I said I was a blogger because there was no time to talk about my mixed business. To be honest, I have adopted this answer since I heard it from @ipexito. When I said that I write travel articles and that travel articles are very detailed and gave short examples of the details in @damla's travel articles, it was perceived as if I was writing those details because someone intervened. 😂 Fortunately, when I share this article with her, she will learn the truth if she reads it.

Afterwards, my girlfriend ordered Italian bread. The name of this bread was "Focaccia". What I saw was a tomato bun.😂 This name reminded me of the cafe I used to frequent in Samsun, which was called "Focaccia" but changed hands and was given a strange name like "Mahmut's Coffee".😂 Whatever the name and content, the price of a slice of this bread, which tastes good and satisfying, is 40TL (2$). Although I don't know the pricing for this bread, I think the 160TL we paid for 2 cups of coffee, 2 teas and a slice of Focaccia is quite reasonable. If we had two cups of coffee in boutique coffee shops, we would probably pay more than that.

A very in-depth analysis of the film was made. The photo frames in every scene of the film, whether the shot is close or far away, the words, the looks, almost every second of the film is full of different images and references. I had never thought that there could be such a detailed and intense imagery. The more the speaker talked, the more curious I became about the film. Although I could not understand some of the technical terms mentioned in the speech, I had a great enlightenment in general. My perspective on all the films I will watch from now on will be very different from the films I have watched so far. I would like to thank everyone who contributed to the organisation of this event.

The event lasted about 4 hours. During this time, the speaker was always on his feet. Although it took place in the form of a mutual conversation with the audience, I could not participate much due to the subject of mixing films in myself. I am already a good listener in general. Where can I exhibit this feature if not here...😂 When this event ended on Friday, it was around 23:00. Therefore, I missed the show of @incublus.😂 It's a matter of time. Let's say next time. Stay with art...

Translated with DeepL

---

TR

Herkese merhaba, bu yazıyı, tamamı boş olduğu için, hiç evden çıkmayıp, akşama kadar evde pinekleme kararı aldığım gün yazıyorum. Aslında başlangıcını o gün yapıyorum. Belki bu akşama biter, belki haftaya.😂 Evden gördüğüm kadarıyla yağmur yok. Şu an bütün pencereler açık. Ne üşüyorum, ne yanıyorum. Şartlar çok iyi anlayacağınız.😂 Bir de filtre kahve yapsam aslında kendimi çok elit hissederim. 😂 Bu kadarına gerek var mı bilmiyorum. Bir-iki hafta önce katıldığım ve kendimi çok elit hissettiğim etkinliği size anlatayım da bana kahve mi içmem, yoksa çay mı içmem gerektiğini söyleyin.😂 Şimdilik su içerek, rengimi gizliyorum.😂

Bu, bir "Film Okuma" etkinliği. Kız arkadaşım, instagramdaki bir paylaşımdan görüp, eve yakın olduğu için gitmemizi önerdi. "Hayhay efenim". Ben zaten "sosyalleşesi bitmeyen, asosyal bir hayvanım".😂 Bana bunlarla geliniz!. Saat 19:00 da başlayan etkinliğin konumunu, önceden keşif yapıp onayladıktan sonra biraz yürüyüş yapıp, vaktinden 5 dk önce gittik. Burası kafe tarzı bir yer. Aynı zamanda bir pastane gibi de. Değişik tatlı ve çörekler var. Buradaki ürünlerin tamamını, işletmecisi olan, aynı zamanda etkinlik konuşmacısının "Güzel sanatlar" bölümünden arkadaşı olan, hanımefendi üretiyormuş. Bunu, konuşma arasında, konuşmacıdan öğrendim.

İlk defa geldiğimiz bu işletmenin sistemini sormak için, işletmenin sonundaki ya da en başındaki tezgahın bulunduğu yere doğru yürürken, mekanın ortalarına geldiğimizde, burnumuza nefis hamur işi tarzı kokular geldi. Sistemi sormak için tezgaha ulaştığımızda, ilk aklıma geleni söyledim; "Burası ne kadar güzel kokuyor." Sistem, klasik. Masada sipariş verip, masaya servis ediliyor. Hesap, çıkışta ödeniyor. Zaten bir aile gibi, - bizim dışımızda - herkes birbirini tanıdığı için, adisyon falan yok. Çıkışta tezgahın yanındaki kasaya gidip, ne yiyip içtiğinizi söyleyip hesabı ödüyorsunuz.

Etkinlik, ücretsizdi. "Bir Zamanalar Anadolu’da" isimli filmin analizini, "Güzel Sanatlar" fakültesi, -sanırım sinema bölümü- mezunu olan senaryo yazan ve bu tarz bir sürü sanatsal işlerle uğraşan birisi yapacaktı. İlk defa böyle bir etkinliğe katılmakla birlikte, filmi de yanlış hatırlamışım. Benim "Bir Zamanlar Anadolu’da" diye düşündüğüm film "Kış Uykusu" filmi imiş. 😂 İzlemediğim halde, izlediğimi sandığım filmin analizini dinlerken, detayları ve sahneleri aklımda tutmaya çalıştım. Ayrıntılı analizden çıkar çıkmaz filmi izledim. Böylesi de çok keyifli oldu. Hatta daha iyi oldu diyebilirim. Sanat filmlerinde, "spoiler" yemenin, zevke etkisi yok sanırım.🧐

Etkinliğin başında, birer kahve söyledik. Burada "vayt çaklıt moka" olmadığı için mecburen latte içtim.😂 Kız arkadaşım da her zamanki gibi Filtre kahve içti. Latte’yi beğendim. Tam istediğim gibi tatlı bir tadı var. Daha önce değişiklik olsun diye, başka bir yerde içtiğim Latte’den daha iyiydi. Onun için de bir çırpıda, daha konuşmanın, tanışma aşamasında kahvem neredeyse bitmişti. Tanışma faslından sonra, konuşmacı, Türk sinemasının tarihsel gelişimi hakkında detaylı bilgiler verdi. Aslında bu ilk bölümdü. Türk sinemasının Avrupa ve Amerika sinemalarından etkileşiminden, sektörün içerisindeki işleyişten, İran sinemasından, yaklaşık 1 buçuk saat bahsetti ki, filmi yapan Yönetmen’in kimlerden etkilendiğini, hangi eğitimleri nerede aldığını, ne yapmayı amaçladığını anlamamız açısından bu bölüm çok önemliydi.

İlk bölümden sonra kısa bir ara verildi. Bu arada konuşmacıyla muhabbet ettik. Kendisi çok samimi ve mütevazı birisi. Bana ne iş yaptığımı sorduğunda, karma karışık işlerimden bahsetmeye vakit olmadığı için Blogger’ım dedim. Doğrusu bu cevabı @ipexito’dan duyduğumdan beridir benimsemiş durumdayım. Gezi yazısı yazdığımı ve gezi yazılarının çok ayrıntılı olduğunu söyleyip, @damla’nın gezi yazılarındaki ayrıntılardan kısa örnekler verirken, araya birisi girdiği için sanki o ayrıntıları ben yazıyormuşum gibi algılandı. 😂 Neyse ki bu yazımı onunla paylaştığımda, okursa gerçeği öğrenmiş olacak.

Aradan sonra, kız arkadaşım İtalyan ekmeği sipariş etti. Bu ekmeğin ismi "Focaccia" imiş. Benim gördüğüm ise domatesli çörek.😂 Bu isim, bana, Samsun’da sık sık gittiğim, ismi Focaccia iken el değiştirip "Mahmut’s Coffee" gibi acayip bir isim verilen kafeyi hatırlattı.😂 İsmi ve içeriği her neyse, tadı güzel ve doyurucu olan bu ekmeğin bir dilim fiyatı 40TL (2$). Bu ekmekle ilgili fiyatlandırmayı bilmemekle birlikte, 2 fincan kahve, 2 çay ve bir dilim Focaccia için ödediğimiz 160TL (8$) bence gayet uygun. Şu an butik kahvecilerde, iki fincan kahve içsek bundan daha fazlasını öderiz muhtemelen.

Filmle ilgili, çok derinlemesine bir analiz yapıldı. Filmin her sahnesindeki fotoğraf kareleri, çekimin yakın veya uzak olması, sözler, bakışlar, neredeyse her saniyesi, farklı imge ve göndermelerle dolu. Ben bu kadar ayrıntılı ve yoğun bir imgelem olabileceğini hiç düşünmemiştim. Konuşmacı anlattıkça, filme olan merakım iyice arttı. Konuşmada bahsi geçen bazı teknik terimleri anlayamasam da genel anlamda büyük bir aydınlanma yaşadım. Bundan sonra izleyeceğim bütün filmelere bakış açım, bugüne kadar izlediğim filmlerden çok daha farklı olacak. Bu etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Etkinlik yaklaşık 4 saat sürdü. Bu süre boyunca, konuşmacı hep ayaktaydı. İzleyenlerle karşılıklı sohbet şeklinde gerçekleşse de ben kendi içimdeki filmleri karıştırma konusundan dolayı, çok katılamadım. Zaten ben genel anlamda iyi bir dinleyiciyim. Bu özelliğimi burada sergilemeyip de nerede sergileyebilirim ki…😂 Cuma günü olan bu etkinlik bittiğinde, saat 23:00 sıralarıydı. Dolayısıyla, @incublus’un şovunu da kaçırmış oldum.😂 Nasip artık. Bir dahakine diyelim. Sanatla kalın…

Bu paylaşım, Türkçe’den İngilizce’ye DeepL sitesinden çevirilmiştir.